English - Turkish
Definition of to inflict suffering upon as a penalty; to punish in English Turkish dictionary
- pain
- {i} sancı
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
-If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Her otuz dakikada doğum sancım var.
-I have labor pains every thirty minutes.
- pain
- ıstırap
- pain
- {i} acı
Bu acıya dayanamıyorum.
-I can't stand this pain.
Karnında herhangi bir acı hissediyor musun?
-Do you feel any pain in your stomach?
- pain
- ağrı
Bugün boynum ağrıyor.
-Today I have neck pain.
Sırtımda kötü bir ağrım var.
-I have a bad pain in my back.
- pain
- {i} ceza
Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
-Cézanne knew how to paint nature in a new way.
- pain
- veca
- pain
- batar
- pain
- {i} emek
Emeksiz kazanç olmaz.
-No gains without pains.
- pain
- i ağrı
- pain
- kalbini kırmak
- pain
- kırmak
- pain
- sel
- pain
- incitmek
- pain
- karamsar
- pain
- {i} dert, keder
- pain
- sıkıntı/acı
Related Terms
English - English
Definition of to inflict suffering upon as a penalty; to punish in English English dictionary
- pain
to inflict suffering upon as a penalty; to punish
Hyphenation
to in·flict suf·fer·ing up·on as a penalty; to pun·ishPronunciation
Resimler
Favorites