English - Turkish
Definition of to improve the state of something in English Turkish dictionary
- enrich
- {f} zenginleştirmek
Biz insanların hayatlarını zenginleştirmek istiyoruz.
-We want to enrich people's lives.
Biz kazanç için çalışmıyoruz diye yanıtladı tilki. Biz sadece başkalarını zenginleştirmek için çalışıyoruz.
-We do not work for gain, answered the Fox. We work only to enrich others.
- enrich
- {f} güçlendirmek
- enrich
- yakıt
- enrich
- değerini artırmak
- enrich
- zenginleştir
Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda.
-Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
Solucan gübresi sürekli olarak toprağı zenginleştirir.
-Worm castings continually enrich the soil.
- enrich
- {f} zengin etmek
- enrich
- {f} süslemek
- enrich
- {f} yüceltmek
- enrich
- gübrelemek
- enrich
- {f} koyulaştırmak
- enrich
- toprağı daha bereketli hale getirmek
- enrich
- süslemek tezyin etmek
- enrich
- zenginleşme
- enrich
- besin değerini artırmak
- enrich
- {f} değer katmak
- enrich
- enrichmentzenginleştirme
Related Terms
English - English
Definition of to improve the state of something in English English dictionary
- enrich
Hobbies enrich lives.
to improve the state of something
Hyphenation
to im·prove the state of some·thingTurkish pronunciation
tı împruv dhi steyt ıv sʌmthîngPronunciation
/tə əmˈpro͞ov ᴛʜē ˈstāt əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə ɪmˈpruːv ðiː ˈsteɪt əv ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
Favorites