Onun evinin önünde bir ileri bir geri yürüdü.
 - He walked to and fro in front of her house.
Biz ileri geri koşuyorduk.
 - We were running to and fro.
Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.
 - The lion walked to and fro in its cage all day.