to go, travel

listen to the pronunciation of to go, travel
English - Turkish

Definition of to go, travel in English Turkish dictionary

fare
{i} bilet ücreti

Tek gidiş bilet ücreti bir dolardır. - The fare is one dollar each way.

Tom bilet ücretinin ne kadar olduğunu sordu. - Tom asked how much the fare was.

fare
{i} yiyecek
fare
(Kanun) yol ücreti
fare
{i} yolcu
fare
üstesinden gelmek
fare
{f} başar

Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım. - In college, I fared ill with physics and well with chemistry.

fare
yol parası

Osaka'dan Akita'ya yol parası nedir? - What is the fare from Osaka to Akita?

Taksiden inmeden önce yol parasını öderiz. - Before we get out of the taxi, we pay the fare.

fare
geçinmek
fare
kayık veya araba yolcusu
fare
poor fare kötü yemek
fare
{f} olmak
fare
tam navlun
fare
yarım navlun
fare
{i} taksi müşterisi
fare
{i} gıda
fare
üs
fare
half fare yarım bilet
fare
{i} yiyecekler, yemekler
to travel
yolculuk etmek

Tom yalnız başına yolculuk etmek istemiyor. - Tom doesn't want to travel alone.

Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın? - Do you like to travel by yourself?

to travel
seyahat etmek

Seninle seyahat etmek istiyorum. - I want to travel with you.

Ben aya seyahat etmek istiyorum. - I want to travel to the moon.

English - English
fare
to travel
{v} journey
to go, travel

    Hyphenation

    to go, trav·el

    Pronunciation

    Videos

    ... in time travel if you start to use something called string theory. ...
    ... Obviously, with my job, with my travel it's very difficult ...
Favorites