to get free, to free oneself

listen to the pronunciation of to get free, to free oneself
English - Turkish

Definition of to get free, to free oneself in English Turkish dictionary

escape
{i} sızıntı
escape
{f} kaçıp kurtulmak
escape
{f} sızmak
escape
kaçılmak
escape
akla gelmemek
escape
kurtuluş/sızıntı/kaçış
escape
savuşturmak
escape
{f} firar etmek
escape
yakayı sıyırmak
escape
(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)
escape
(Bilgisayar) çık

Tatile çıkmak istediler. - They wanted to escape on vacation.

Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor. - Her name often escapes me.

escape
{f} kaçak yapmak
escape
(Bilgisayar) öncelem
escape
(gaz/sıvı/vb.) sızma
escape
atlatmak
escape
kaçma

Brown kendisi kaçmak istemedi. - Brown himself did not want to escape.

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.

escape
{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak
escape
{i} kaçış, kaçma, firar
escape
{f} kurtulmak
escape
{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak
English - English
escape
to get free, to free oneself
Favorites