Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
 - Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
 - He earns over 500 dollars a month from that job.
Onlar para kazanmak istiyorlardı.
 - They wanted to earn money.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
 - America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
 - He earns his living by teaching English.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
 - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
You can have the s'mores: you earned them, clearing the walkway of snow so well.