English - Turkish
Definition of to freshen, make fresh, revivify, make new in English Turkish dictionary
- freshen up
- canlandırmak
- freshen up
- canlılık vermek
- freshen up
- yenileştirmek
- freshen up
- canlanmak
- freshen up
- yıkanıp çamaşır değiştir
- freshen up
- canlan(dır)mak
- freshen up
- yıkanmak
- freshen up
- rahatlamak
- freshen up
- serinlemek
- freshen up
- makyajını tazelemek
Makyajını tazelemek ister misin?
-Would you like to freshen up?
- freshen up
- tazelemek
Makyajını tazelemek ister misin?
-Would you like to freshen up?
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
-Before going to work in Paris I have to freshen up on my French.
- freshen up
- zindeleşmek
- freshen up
- sertleşmek (rüzgâr)
- freshen up
- yıkanıp kıyafet değiştirmek
- freshen up
- tazeleşmek
- freshen up
- (Fiili Deyim ) yıkanıp çamaşır değişmek
- freshen up
- (bir yeri) daha güzel ve daha çekici bir hale sokmak
- freshen up
- serinletmek
Related Terms
English - English
Definition of to freshen, make fresh, revivify, make new in English English dictionary
- freshen up
to freshen, make fresh, revivify, make new
Pronunciation
Resimler
Favorites