to found; to institute

listen to the pronunciation of to found; to institute
English - Turkish

Definition of to found; to institute in English Turkish dictionary

establish
kur

Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur. - The town was established in the 18th century.

Bazı temel kurallar belirleyelim. - Let's establish some ground rules.

establish
yerleşik kılmak
establish
saplamak
establish
{f} yapmak

Başarılı olmak için iyi bir plan yapmak zorundasın. - To be successful, you have to establish a good plan.

Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu. - This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.

establish
{f} saptamak
establish
yerleştirmek
establish
kanıtlamak
establish
tanıtmak
establish
kabul ettirmek
establish
doğruluğunu ortaya koymak
establish
{f} kurmak

Onlar başka bir fabrika kurmak için yeterli sermayeye sahip. - They have enough capital to establish another factory.

Dünya barışını kurmak için elimizden geleni yapmalıyız. - We should do our utmost to establish world peace.

establish
resmileştirmek
establish
{f} pekiştirmek
establish
{f} belirlemek

Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor? - Why is it so difficult to establish that the nervous cell is the basic unit for the nervous tissue?

establish
{f} saptamak, tespit etmek
establish
tayin etmek
English - English
establish
to found; to institute
Favorites