to fly swiftly; to pass over quickly; to hasten; to flit as a light substance

English - Turkish

Definition of to fly swiftly; to pass over quickly; to hasten; to flit as a light substance in English Turkish dictionary
fleet: (Askeri) FİLO, DONANMA: Gemiler, uçaklar, deniz piyade kuvvetleri ve kıyıda üslenmiş tesis ve/veya unsurlardan oluşan birlik. Hem hareket hem de idare kontrolu ifade eden bir komutan veya başkomutanın emir ve komutası altındaki gemilerden oluşan bir birlik. Ayrıca bakınız: "major fleet", "numbered fleet"
fleet: gitmek
fleet: süratli
fleet: (Denizbilim) ağ seti
fleet: yürük
fleet: (Denizbilim) batarya
fleet: (İnşaat) filo, takım, grup
fleet: çabuk
fleet: fleetingly çabuk geçerek
fleet: (isim) filo, donanma, alay
fleet: {i} alay
fleet: çabuk geçmek
fleet: fani olarak
fleet: (sıfat) seri, hızlı, çevik, kısacık, fani, kısa süren
fleet: {s} çevik
fleet: çabuk geçen
fleet: {s} seri
fleet: {i} filo, donanma
fleet: {s} fani
fleet: ömürsüz

English - English

Definition of to fly swiftly; to pass over quickly; to hasten; to flit as a light substance in English English dictionary: fleet

to fly swiftly; to pass over quickly; to hasten; to flit as a light substance

Hyphenation

to fly swiftly; to pass over quickly; to hasten; to flit as a light sub·stance

History

Favorites