to fill with vanity or conceit

English - Turkish

Definition of to fill with vanity or conceit in English Turkish dictionary
bloat: kabartmak
bloat: (Tıp) Karın şişkinliği, barsaklardaki gaz sebebiyle oluşan karın gerginliği
bloat: şişirmek
bloat: tuzlamak ve tütsülemek
bloat: balık tutsülemek
bloat: şişir
bloat: {f} kabarmak
bloat: hayvanın yediği yeşilliklerin mayalanmasından dolayı işkembe veya bağırsak yollarında gaz toplanmas
bloat: (Biyoloji) abdominal distansiyon
bloat: hava vermek
bloat: {f} tütsülemek (balık)
bloat: {f} şişmek
bloat: bayt

English - English

Definition of to fill with vanity or conceit in English English dictionary: bloat

to fill with vanity or conceit

Hyphenation

to fill with va·ni·ty or con·ceit

tı fîl wîdh vänıti ır kınsit

/tə ˈfəl wəᴛʜ ˈvanətē ər kənˈsēt/ /tə ˈfɪl wɪð ˈvænətiː ɜr kənˈsiːt/

History

Favorites