Ben uçuşumu kaçırmak istemiyorum.
 - I don't want to miss my flight.
Trenimi kaçırmak istemiyorum.
 - I don't want to miss my train.
Tom Mary'ye ateş etti fakat ıskaladı.
 - Tom shot at Mary, but he missed.
Ok hedefini ıskaladı.
 - The arrow missed its target.
Yorumcular Bu korkunç bir başarısızlıktı! diye bağırdılar.
 - That was a terrible miss! cried the commentators.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
 - But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
 - It's an honor to meet you, miss.
Hepimiz seni özledik.
 - We've all missed you.
Aşçılığını özleyeceğim.
 - I'll miss your cooking.