English - Turkish
Definition of to exalt, raise, lift up, elate in English Turkish dictionary
- elevate
- aklı/ruhu geliştirmek
- elevate
- yükselt
- elevate
- yükseltmek
- elevate
- yüceltmek
- elevate
- (aklı ya da ruhu) geliştirmek
- elevate
- elevated i
- elevate
- elevated railway yol üstünde uzayan bir köprü üzerinden geçen demiryolu
- elevate
- moralini yükseltmek
- elevate
- (Askeri) NAMLUYA YÜKSELİŞ VERMEK: Nişangah açısını artırmak suretiyle silahın namlusunu kaldırmak
- elevate
- {f} kaldırmak
- elevate
- ihya etmek
- elevate
- yücelt/yükselt
- elevate
- {f} terfi ettirmek
- elevate
- {f} cesaretlendirmek
- elevate
- bir üst makama atamak
Related Terms
English - English
Definition of to exalt, raise, lift up, elate in English English dictionary
- {v} elevate
to exalt, raise, lift up, elate
Hyphenation
to exalt, raise, lift up, e·latePronunciation
Resimler
History
Favorites