Elde etmek neredeyse imkânsızdır.
 - It's almost impossible to achieve.
Harika bir şey elde etmek istiyorum.
 - I want to achieve something great.
Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
 - I want to achieve something in life.
Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.
 - What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
 - He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Henüz bir şey başarmadım.
 - I haven't achieved anything yet.
Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.
 - What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow.