to delight in a high degree; to charm; to enrapture; as, music enchants the ear

listen to the pronunciation of to delight in a high degree; to charm; to enrapture; as, music enchants the ear
English - Turkish

Definition of to delight in a high degree; to charm; to enrapture; as, music enchants the ear in English Turkish dictionary

enchant
büyüleyici

Mary, Tom'un şimdiye kadar gördüğü en büyüleyici yaratıktı. - Mary was the most enchanting creature that Tom had ever seen.

enchant
büyü

Onun küçük kahkahasıyla büyülenmişti. - She was enchanted by his little laugh.

Ben onların çocuklarını büyülemiyorum. - I'm not enchanting their children.

enchant
büyüle

Kolyeyi büyülemek için birkaç sihirbaza ihtiyacın var. - You need several wizards to enchant the necklace.

Ben onların çocuklarını büyülemiyorum. - I'm not enchanting their children.

enchant
büyülemek

Kolyeyi büyülemek için birkaç sihirbaza ihtiyacın var. - You need several wizards to enchant the necklace.

enchant
büyü yapmak
enchant
zevk vermek
enchant
enchantress büyüleyen kadın
enchant
çıldırtmak
enchant
dili aklını başından almak
enchant
enchanter büyüleyen kimse
enchant
{f} afsunlamak
enchant
enchanting meftun edici
enchant
{f} mest etmek
enchant
meftun etmek
enchant
büyücü
enchant
büyücü kadın
enchant
{f} aklını başından almak
enchant
{f} k.dili. (birinin) çok hoşuna gitmek
English - English
enchant
to delight in a high degree; to charm; to enrapture; as, music enchants the ear

    Hyphenation

    to de·light in a high degree; to charm; to enrapture; as, mu·sic enchants the ear

    Pronunciation

Favorites