Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to debate, disagree, or discuss opposing or differing viewpoints

listen to the pronunciation of to debate, disagree, or discuss opposing or differing viewpoints
English - Turkish

Definition of to debate, disagree, or discuss opposing or differing viewpoints in English Turkish dictionary

argue
{f} karşı gelmek
argue
{f} itiraz etmek
argue
atışmak
argue
(Kanun) müzakere etmek
argue
münakaşa

Tom ve Mary münakaşa etmeye başladılar. - Tom and Mary began to argue.

Ne hakkında münakaşa ettiler. - What did they argue about?

argue
-e alamet olmak
argue
-e belirti olmak
argue
becelleşmek
argue
tartışmak

Tom sizinle tartışmak istemiyor. - Tom doesn't want to argue with you.

Tom Mary ile tartışmak istemiyordu. - Tom didn't want to argue with Mary.

argue
müdafaa etmek
argue
sebep ve delil göstermek
argue
{f} görüşmek
argue
{f} tartışmak, münakaşa etmek
argue
(fiil) tartışmak, görüşmek, itiraz etmek, karşı gelmek, iddia etmek, münakaşa etmek, savunmak, ikna etmek, belli etmek, göstergesi olmak, ispatı olmak; kandırmak
argue
{f} kavga etmek; çekişmek; atışmak
argue
{f} savunmak
argue
{f} that -i savunmak, -i iddia etmek
argue
out of ile caydırmak
English - English
argue
to debate, disagree, or discuss opposing or differing viewpoints
Favorites