Definition of to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate in English Turkish dictionary
- number
- {f} numaralamak
- number
- {f} saymak
Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.
-Some countries use ordinal numbers to count millennia, whereas others count them using cardinal numbers.
- number
- rakam
Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır.
-Four is an unlucky number in Japan.
Lütfen metre üzerindeki rakamları okuyun.
-Please read the numbers on the meter.
- number
- sayı rakam
- number
- nüsha
- number
- toplam
Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir.
-He's not smart enough to add numbers in his head.
Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
-Adding up numbers is very uplifting.
- number
- (toplamı) -e ulaşmak
- number
- say(mak)
- number
- sayı
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
-Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
-One, three, and five are odd numbers.
- number
- Rakam, sayı
- number
- {f} sayısını sınırlandırmak
- number
- {f} katmak
- number
- (Tekstil) numara, sayı rakam
- number
- sayı,v.say: n.sayı
- number
- He numbers eighty years
- number
- {i} tip
- number
- {f} sayı saymak
- number
- nicelik
- number
- {f} yaşında olmak
Related Terms
Definition of to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate in English English dictionary
- number