English - Turkish
Definition of to consider something or someone to be precious in English Turkish dictionary
- treasure
- {i} değerli insan
- treasure
- {f} toplamak
- treasure
- {f} değerini bilmek
- treasure
- (isim) hazine, define, servet, değerli insan
- treasure
- büyük değer vermek
- treasure
- {f} biriktir
- treasure
- çok değerli şey/varlık
- treasure
- define
- treasure
- çok kıymetli tutmak
- treasure
- {f} değer vermek
- treasure
- hazine, define, aşkım, sevgili
- treasure
- çok değerli saymak
- treasure
- üzerine titremek
- treasure
- gömü
Gömülü hazineyi nerede bulacağımı tam olarak biliyorum.
-I know exactly where to find the buried treasure.
Gömülü hazineyi hâlâ arıyor musun?
-Are you still hunting for buried treasure?
- treasure
- treasure city hazinenin bulunduğu şehir
- treasure
- erzak depoları ve mağazalar şehri
Related Terms
English - English
Definition of to consider something or someone to be precious in English English dictionary
- treasure
to consider something or someone to be precious
Hyphenation
to con·sid·er some·thing or some·one to be pre·ciousTurkish pronunciation
tı kınsîdır sʌmthîng ır sʌmwʌn tı bi preşısPronunciation
/tə kənˈsədər ˈsəmᴛʜəɴɢ ər ˈsəmˌwən tə bē ˈpresʜəs/ /tə kənˈsɪdɜr ˈsʌmθɪŋ ɜr ˈsʌmˌwʌn tə biː ˈprɛʃəs/
Resimler
Favorites