to connect, secure or tie with a bond; to bind

listen to the pronunciation of to connect, secure or tie with a bond; to bind
English - Turkish

Definition of to connect, secure or tie with a bond; to bind in English Turkish dictionary

bond
birleştirmek
bond
bağ

Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ vardır. - There is a strong bond between the brothers.

Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz. - You can't destroy the precious bond between mother and child.

bond
yapışmak
bond
mukavele
bond
(Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
bond
bono

Hazine bonolarının fiyatları düştü - Prices for Treasury bonds fell.

bond
yapıştırmak
bond
senet

Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı? - Do you have savings in both stocks and bonds?

bond
muhabbet
bond
bağlanma
bond
birbirine yapışma
bond
{f} antrepoya koymak
bond
{f} bağlamak
bond
(Mukavele) garanti; senet, bono
bond
bağ irtibat
bond
{f} örmek (duvar)
bond
(İnşaat) yapıştırma, bağlama
bond
mukaveler bono
English - English
bond

The gargantuan ape was bonded in iron chains and carted onto the stage.

to connect, secure or tie with a bond; to bind
Favorites