Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
- I don't want to identify myself with that group.
Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
- A group of militia saw him and began shooting.
Gruplar ya küçük bir toplulukla ya da tüm dünya ile bir ilgi paylaşmak için iyi bir yoldur.
- Groups are a good way to share an interest with either a small community or the whole world.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
- Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.