to come to a standstill

listen to the pronunciation of to come to a standstill
English - Turkish

Definition of to come to a standstill in English Turkish dictionary

stall
hız kaybedip bocalama
stall
{i} hız kaybedip düşme (uçak)
stall
ağırdan almak
stall
büfe
stall
{f} geciktir
stall
duruvermek
stall
kaçamak yanıt
stall
(sinema/tiyatro/vb.'de) koltuk
stall
ahır

Bu ahır on iki tane bölme içerir. - This stable contains twelve stalls.

stall
(Mühendislik) MAKiNANıN DURMASı: Bir motor veya makinanın, bindirilen fazla yükten dolayı durması; perdövites
stall
(Bilgisayar) Dosya transferinin yavaşlaması, takılıp kalması
come to a standstill
duraklamak
come to a standstill
sekteye uğramak
come to a standstill
durgunluk yaşamak
stall
orkestra üyelerinin veya kilise korosunun oturduğu kısmen kapalı yer
stall
{f} (hayvanı) ahırdaki bölmeye kapatmak
stall
araba park edecek yer
stall
(Nükleer Bilimler) ambale olmak
stall
`ne saplanmak
stall
(Askeri) MAKİNANIN DURMASI: Bir motor veya makinanın, bindirilen fazla yükten dolayı durması; perdövites
stall
{i} sargı (parmak)
stall
{i} İng. (pazarda/sergide) tezgâh
stall
{i} stand
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin? - Would you like to come to my parents' house?

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

English - English
stall
to come to a standstill

    Hyphenation

    to come to a stand·still

    Turkish pronunciation

    tı kʌm tı ı ständstîl

    Pronunciation

    /tə ˈkəm tə ə ˈstandˌstəl/ /tə ˈkʌm tə ə ˈstændˌstɪl/
Favorites