to come back to life, receive life

listen to the pronunciation of to come back to life, receive life
English - Turkish

Definition of to come back to life, receive life in English Turkish dictionary

quicken
çabuklaştırmak
come back to
geri gelmek

Sami bu eve geri gelmek istiyor. - Sami wants to come back to this house.

Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam. - Can you just tell me now, so I don't have to come back tomorrow?

quicken
sürat vermek
quicken
süratlendirmek
come back to
geri gel
quicken
çabuklaşmak
quicken
hızlandırmak
quicken
(fiil) çabuklaştırmak, hızlandırmak, hareketlendirmek, canlandırmak, hayata döndürmek, uyandırmak, neşelendirmek, hızlanmak, canlanmak, neşelenmek, hayat bulmak
quicken
{f} hareketlendirmek
quicken
{f} hayat bulmak
quicken
rahimde hayat belirtisi göstermek
quicken
{f} canlanmak
quicken
{f} hızlanmak
quicken
{f} hayata döndürmek
quicken
{f} canlandırmak
quicken
{f} neşelendirmek
quicken
heveslendirmek
quicken
zindeleşmek
to come back
yeniden gözde olmak
to come back
geri gelmek

Buraya geri gelmek istiyorum. - I want to come back here.

Geri gelmek istersen, anlarım. - If you want to come back, I'll understand.

to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin? - Would you like to come to my parents' house?

English - English
quicken
come back to
If you come back to a topic or point, you talk about it again later. `What does that mean please?' --- `I'm coming back to that. Just write it down for the minute.'
to come back to life, receive life
Favorites