to climb or descend a steep hill at a wide angle

English - Turkish

Definition of to climb or descend a steep hill at a wide angle in English Turkish dictionary
traverse: {i} çapraz geçiş
traverse: {i} çapraz duran şey
traverse: {i} kiriş
traverse: içinden geçmek
traverse: (Bilgisayar) geçiş yap
traverse: üzerinden geçmek
traverse: üstünden geçmek
traverse: bir yandan öbür yana uzanmak
traverse: aykırı çapraz
traverse: içinden geç(mek)
traverse: {s} zikzak
traverse: bölen şey
traverse: {s} çapraz
traverse: geçiş yolu
traverse: {f} bir uçtan diğerine çizmek
traverse: (fiil) karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek, dikkatle incelemek, karşı çıkmak
traverse: (isim) çapraz geçiş, çapraz çizgi, travers, kiriş, zikzaklı gitme, karşı çıkma
traverse: {i} karşıdan karşıya geçme
traverse: {f} dikkatle incelemek
traverse: kat eden kısım

English - English

Definition of to climb or descend a steep hill at a wide angle in English English dictionary: traverse

to climb or descend a steep hill at a wide angle

Hyphenation

to climb or de·scend a steep Hill at a wide An·gle

tı klaym ır dîsend ı stip hîl ät ı wayd änggıl

/tə ˈklīm ər dəˈsend ə ˈstēp ˈhəl ˈat ə ˈwīd ˈaɴɢgəl/ /tə ˈklaɪm ɜr dɪˈsɛnd ə ˈstiːp ˈhɪl ˈæt ə ˈwaɪd ˈæŋɡəl/

History

Favorites