to cleanse with water, purify, whiten, color

listen to the pronunciation of to cleanse with water, purify, whiten, color
English - Turkish

Definition of to cleanse with water, purify, whiten, color in English Turkish dictionary

wash
yıkamak

Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil. - Mike doesn't have to wash his mother's car today.

Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı. - Washing the car took longer than we expected.

wash
{f} yıkanmak

Bu gömlek yıkanmak istiyor. - This shirt wants washing.

Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim. - I'd like to wash up before we eat.

wash
{f} suyla temizlemek
wash
badana
wash
yıpranmadan yıkanabilir olmak
wash
çamaşırhane
wash
yıkanacak çamaşırlar
wash
{i} sulu yemek (kötü)
wash
(isim) yıkama, yıkanma, losyon, bulaşık suyu, sulu yemek (kötü), mutfak artığı, antiseptik sıvı, çalkantı sesi, dalga sesi, dümen suyu, erezyon, uçak izi, kıyıya vuran süprüntü, ince boya tabakası
wash
{f} erezyona uğratmak
wash
(fiil) erezyona uğratmak, yıkamak, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, suyla temizlemek, taşımak (sular), badanalamak, boyamak, yıkanmak, elini yüzünü yıkamak, inandırmak, yıkanır olmak
wash
{f} ince maden/boya tabakasıyla kaplamak; yaldızlamak
wash
yıkanacak

Jane'in yıkanacak çok giysisi var. - Jane has a lot of clothes to wash.

wash
{i} uçak izi
wash
{f} yıkanır olmak
wash
{f} badanalamak
wash
{f} elini yüzünü yıkamak
wash
{f} ıslatmak
wash
{f} boyamak
wash
{i} mutfak artığı
English - English
{v} wash
to cleanse with water, purify, whiten, color
Favorites