to break apart

English - Turkish

Definition of to break apart in English Turkish dictionary

Related Terms

fragment

{i} fragman

break apart

parçala

Onlar kolaylıkla parçalamadı. - They did not break apart easily.

fragment

{i} kısım

fragment

(Tıp) parçacık

fragment

(Bilgisayar) bölümlenme

break apart

ayrılmak

fragment

küçük parça

fragment

parçalara ayrılmak

fragment

bölük börçük olmak

fragment

{f} parçala

Paha biçilmez porselen parçalara ayrıldı. - The priceless china shattered into fragments.

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı. - He tried to put the fragments of a broken vase together.

fragment

parçalanmak

fragment

kırıntı

fragment

{i} parça

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı. - He tried to put the fragments of a broken vase together.

Sabit disk parçalanmış gibi görünüyor. - It looks like your hard disk is fragmented.

fragment

(Tıp) Kırılmış parça, fragman

fragment

Parçalamak

fragment

{i} bölüm

İki bölümü birlikte eklemek zordur. - It's hard to splice the two fragments together.

fragment

(Askeri) PARÇA: Genel olarak infilak maddelerinin tesiriyle, bir mermi veya el bombası gibi, büyük bir cisimden kopan küçük parça. Ayrıca bakınız: "fragmentation"

fragment

parçalara böl

fragment

{i} kırık parça, kırık

English - English

Definition of to break apart in English English dictionary

fragment

break up or separate; "The country is disunifying"; "Yugoslavia broke apart after 1989"

take apart into its constituent pieces

break violently or noisily; smash

Hyphenation

to break a·part

Turkish pronunciation

tı breyk ıpärt

Pronunciation

/tə ˈbrāk əˈpärt/ /tə ˈbreɪk əˈpɑːrt/

Etymology

[ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.

Videos

... But now they start to break apart. ...