to bleed on; to make bloody

listen to the pronunciation of to bleed on; to make bloody
English - Turkish

Definition of to bleed on; to make bloody in English Turkish dictionary

bleed
boyası akmak
bleed
hacamat etmek
bleed
kan gelmek
bleed
sızmak
bleed
kaçırmak
bleed
(Askeri) havasını almak
bleed
(for ile) yüreği kan ağlamak
bleed
(parasını) yemek
bleed
acımak
bleed
{f} kanını emmek
bleed
(Tekstil) boyasi akmak, boya kusmak
bleed
{f} kan kaybetmek
bleed
{f} para sızdırmak
bleed
solmak su boşaltmak
bleed
(Tıp) [p. t. Bled.]
bleed
sayfanın kenarına kadar basmak
bleed
bitkilerin özü gibi akmak
bleed
(Tıp) Senye: Bir yerden kan alınması (dolaşımın yükünü azaltmak için ekseriya koldan yapılır)
bleed
{f} akmak (boyası)
bleed
(fiil) kanamak; kan ağlamak; kan kaybetmek, kan almak, kanını emmek, para sızdırmak, boşaltmak (sıvı, gaz), akmak (boyası)
English - English
bleed

And so Sir Trystrames bledde bothe the over-shete and the neyther-shete, and the pylowes and the hede-shete.

to bleed on; to make bloody
Favorites