Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
 - They want to choose their mates by their own will.
O,o kediye bakmak için istekliydi.
 - He was willing to care for that cat.
Bu dünyada, ne kadar arzu ederseniz edin asla gerçekleşmeyecek şeyler vardır.
 - There are some things in this world that will never come true, no matter how much you wish for them.
Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
 - You will have to apologize when you see him.
Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
 - Why will I write a letter to apologize?
İrademe karşı beni gönderdi.
 - He made me go against my will.
Onu kendi irademe karşı yaptım.
 - I did it against my will.
O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.
 - A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie.
Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
 - Her father left her the house in his will.