to be very worried or excited about something, often too much

English - Turkish

Definition of to be very worried or excited about something, often too much in English Turkish dictionary

{i} yaygara

Onun yararları hakkında yaygara yaptı. - She made a fuss about her benefits.

Senin bütün yaygarandan bıktım. - I'm tired of all your fussing.

{i} telaş

Oldukça telaşlısın, değil mi? - You're quite fussy, aren't you?

Tom telaşlı, değil mi? - Tom's fussy, isn't he?

{i} velvele

{i} ıvır zıvır bolluğu

ortalığı velveleye vermek

gürültü patırtı

gereksiz yere telaşlanmak

{f} ufak meseleleri sorun yapmak; ufak şeyler yüzünden telaşa düşmek

{f} telaşlandırmak

{i} gereksiz telaş/heyecan/öfke

kdili telâşlı veya yaygaracı kimse

fuss telaşlan/sinirlendir

{i} karışıklık

{f} özen göstermek

{f} titizlenmek

English - English

Definition of to be very worried or excited about something, often too much in English English dictionary: fuss
His grandmother will never quit fussing over his vegetarianism.

to be very worried or excited about something, often too much

Hyphenation

to be ve·ry wor·ried or ex·ci·ted a·bout something, of·ten too much

Pronunciation

Resimler

Google Resimler

History

to be very worried or excited about some..

Favorites

iOS

Android

Windows

Blog

About Us

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.