to be proud of, rate too high, boast

listen to the pronunciation of to be proud of, rate too high, boast
English - Turkish

Definition of to be proud of, rate too high, boast in English Turkish dictionary

pride
gurur

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var. - Hey, I may have no money, but I still have my pride.

pride
{i} kibir

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

O gururlu ve kibirli. - He's prideful and arrogant.

pride
tüylerini kabartmak (kuş)
pride
övünmek
pride
onur
pride
(on ile) övünmek
pride
özsaygı
pride
iftihar
pride
övünme
pride
{f} gurur duy

Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar. - She prides herself on her skill in cooking.

Gücümüzle gurur duyduk. - We took pride in our strength.

pride
övünç
pride
{i} kıvanç
pride
saltanat
pride
pride of place en yüksek mevki
pride
{i} tafra
pride
{i} gösteriş
pride
{i} haysiyet
pride
{i} kibirlilik
pride
{i} övünç kaynağı
English - English
{v} pride
to be proud of, rate too high, boast
Favorites