to be or act in return

listen to the pronunciation of to be or act in return
English - Turkish

Definition of to be or act in return in English Turkish dictionary

answer
{f} yanıtlamak

O soruyu yanıtlamak istemiyorum. - I don't want to answer that question.

Onun mektubunu yanıtlamak zorundayım. - I have to answer his letter.

answer
cevap vermek

Bu soruya cevap vermek zor. - It's difficult to answer this question.

O, telefona cevap vermek için kalktı. - She got up to answer the phone.

answer
tatmin edici olmak

Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır. - Your answer is far from satisfactory.

Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı. - His answer was far from satisfactory.

answer
yeterli olmak
answer
{f} yanıtla

Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı. - The ease with which he answered the question surprised us.

Çok kibarsın diye Willie yanıtladı. - That's very nice of you, Willie answered.

answer
{i} yanıt

John soruya yanıt vermez. - John will not answer the question.

Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı. - The ease with which he answered the question surprised us.

answer
eşit olmak
answer
(isim) cevap, yanıt, çözüm; tepki; karşılık, misilleme; bakmak (kapi, telefon)
answer
{f} karşılık vermek
answer
{f} cevap vermek, cevaplamak, yanıtlamak; karşılık vermek
answer
{f} yerine getirmek
answer
{f} kefil olmak
answer
{f} bakmak (kapı)
answer
(fiil) cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek, bakmak (kapı), karşılamak, yetmek, tanıma uymak, uymak, yerine getirmek, kefil olmak
answer
{i} telefon
answer
{i} karşılık

Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem. - I can't answer for his dishonesty.

Köpek John adına karşılık veriyor. - The dog answers to the name John.

answer
{f} yetmek
answer
{i} misilleme
answer
mukabele
answer
{i} bakmak kapi
English - English
answer
to be or act in return

    Hyphenation

    to be or act in re·turn

    Turkish pronunciation

    tı bi ır äkt în ritırn

    Pronunciation

    /tə bē ər ˈakt ən rēˈtərn/ /tə biː ɜr ˈækt ɪn riːˈtɜrn/
Favorites