to be on fire, especially producing a lot of flames and light

listen to the pronunciation of to be on fire, especially producing a lot of flames and light
English - Turkish

Definition of to be on fire, especially producing a lot of flames and light in English Turkish dictionary

blaze
alevlenmek
blaze
{f} alev alev yanmak
blaze
alazlamak
blaze
öfkeyle parlamak
blaze
tutuşma
blaze
ateş
blaze
aniden öfkelenme
blaze
(haber) yaymak
blaze
büyük/tehlikeli yangın
blaze
{f} parla
blaze
alevlendirmek
blaze
saçmak ilân etmek
blaze
{i} atın alnındaki beyazlık
blaze
yolun kolayca bulunması için ağaçların gövdelerine kazılan işaret
blaze
büyük alev
blaze
(isim) alev, ateş, yangın; pırıltı, ışıltı; öfkelenme, köpürme; atın alnındaki beyazlık, yol bulmak için ağaçlara kazınan işaret
blaze
cehennem
blaze
{i} öfkelenme
blaze
{f} ağaçlara işaret koymak
English - English
blaze
to be on fire, especially producing a lot of flames and light
Favorites