Tom'un yerinde olmak istemem. - I wouldn't like to be in Tom's shoes.
Tom'un yerinde olmak istemem.
I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
She promised her father to be in time for lunch.
... that will be necessary to meet that pledge to the taxpayer. So there is one question ...
... and I actually asked for a pledge from the private sector, ...