Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Duyulmak için yeterince yüksek sesle konuşun.
- Speak loud enough to be heard.
Tom bunu duydu ve kızdı.
- Tom heard this and got angry.
John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
- Nobody but John has heard of it.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Tom duyulmak için bağırmak zorunda kaldı.
- Tom had to shout to be heard.
... But as most of you probably heard last December, we ...
... you've probably heard 100 times. ...