Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Maalesef uygun değilim.
- I'm afraid I'm not available.
Bu demiryolu istasyonunda uygun bir hamal bulmak zordur.
- It is difficult to find a porter who is available in this railroad station.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Servisler hazır olacak.
- Shuttles will be available.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
We have an available candidate.
This is an available plea.
Tom is not available at the moment. May I take a message?
- Tom isn't available at the moment. May I take a message?
The currently available evidence does not allow me to make such a claim.
- The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
... people who have made that information available, whether ...
... is available on the web. ...