to attract, to please; to fascinate or win over (someone)

listen to the pronunciation of to attract, to please; to fascinate or win over (someone)
English - Turkish

Definition of to attract, to please; to fascinate or win over (someone) in English Turkish dictionary

engage
nişanlanmak
engage
{f} çarpışmaya girmek
engage
ilgisini çekmek
engage
birbirine geçmek
engage
{f} mak. birbirine geçmek; birbirine
engage
peylemek
engage
tutturmak
engage
çalıştırmak
engage
iç içe geçmek
engage
çatışmak
engage
meşgul et
engage
birbirine geçirmek
engage
hücum etmek
engage
saldırmak
engage
birbirine girmek
engage
{f} çekmek
engage
{f} söz vermek
engage
{f} işe almak, tutmak, angaje etmek
engage
bir

Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi. - The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı. - Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.

engage
(İnşaat) kavramak
English - English
engage
to attract, to please; to fascinate or win over (someone)
Favorites