to assault, attack set upon

listen to the pronunciation of to assault, attack set upon
English - Turkish

Definition of to assault, attack set upon in English Turkish dictionary

assail
üzerine atılmak
assail
dil uzatmak
assail
sözlerle ya da yumruklarla saldırmak
assail
işe girişmek
assail
saldır

Tom saldırganla mücadele etti ve kaçmayı başardı. - Tom struggled with his assailant and managed to escape.

Saldırganını vurdu ama onu öldürmedi. - He shot his assailant but didn't kill him.

assail
{f} with ... yağmuruna tutmak: She assailed him with questions. Onu soru yağmuruna tuttu
assail
assailant saldırgan kimse
assail
{f} saldırmak
assail
hamle etmek
assail
mütecaviz kimse
assail
dil uzatmak assailable tecavüz edilebilir
assail
üzerine varmak
assail
{f} hücum etmek
English - English
{v} assail
To assault, attack
impugn
to assault, attack set upon
Favorites