to acknowledge responsibility for

listen to the pronunciation of to acknowledge responsibility for
English - Turkish

Definition of to acknowledge responsibility for in English Turkish dictionary

own
sahip olmak

Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda. - Tom has to have everything his own way.

Bir kütüphaneye sahip olmak başka bir şey, onu akıllıca kullanmak çok daha başka bir şey. - It is one thing to own a library; It is quite another to use it wisely.

own
kendi

Onu kendi gözlerimle gördüm. - I saw it with my own eyes.

Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir. - This is a picture of her own painting.

own
{f} -in sahibi/malı olmak: Do you own this house? Bu evin sahibi siz misiniz?
own
{s} kendisinin

O kendisinin en kötü düşmanıdır. - She is her own worst enemy.

Hiç kimse kendisinin düşmanı değildir. - Nobody is his own enemy.

own
{f} edin

Kendi avukatını edinmek istemediğinden emin misin? - Are you sure you don't want to get your own lawyer?

Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler. - Since they had no children of their own, they decided to adopt a girl.

own
{s} kendine özgü, özel, kendinin, kendi: her own book onun kendi kitabı. a character of its own kendine özgü bir şahsiyet
own
(Ticaret) risk kendi rizikosu
own
malı olmak
own
itiraf etmek
own
tanımak

Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler. - Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.

own
edin(mek)
own
teslim etmek
own
(Avrupa Birliği) kendi,öz
own
(sıfat) öz, kendisinin
own
{f} kabul etmek, itiraf etmek
own
{f} kabullenmek
own
dili tam ve doğru olarak itiraf etmek
English - English
own
to acknowledge responsibility for

    Hyphenation

    to ac·knowl·edge re·spon·si·bi·li·ty for

    Turkish pronunciation

    tı äknälîc rispänsıbîlıti fôr

    Pronunciation

    /tə akˈnäləʤ rēˌspänsəˈbələtē ˈfôr/ /tə ækˈnɑːlɪʤ riːˌspɑːnsəˈbɪlətiː ˈfɔːr/
Favorites