to abuse an object in an extreme manner

listen to the pronunciation of to abuse an object in an extreme manner
English - Turkish

Definition of to abuse an object in an extreme manner in English Turkish dictionary

rape
tecavüz etmek

Sami, Leyla'ya tecavüz etmek istedi. - Sami wanted to rape Layla.

Kadınlarımıza tecavüz etmek istiyorlar. - They want to rape our women.

rape
{i} tecâvüz

Mary´yi bodrumda tutuyorum ve ona her gün tecâvüz ediyorum. - I hold Mary in the basement and rape her every day.

Onun babası ırza tecavüzle suçlandı. - Her father was accused of statutory rape.

rape
(Arılık) yağ şalgamı
rape
ırzına tecavüz etmek
rape
ırza tecavüz

Onun babası ırza tecavüzle suçlandı. - Her father was accused of statutory rape.

rape
bozma
rape
eski zorla alıp götürme
rape
{i} kolza [(Botanik) ]
rape
{i} ırzına geçme
rape
{i} ırza geçme, tecavüz
rape
{i} kız kaçırma
rape
mahvetme
rape
(Tıp) Irza geçme, ırza tecavüz, bir kadınla, arzu ve iradesi dışında zora dayanan cinsel birleşim
rape
{i} kolza; küçükşalgam
rape
rape oil kolza yağ
rape
{f} kirletmek
rape
{f} gaspetmek
rape
tecavüz et

Dan defalarca Linda'ya tecavüz etti. - Dan repeatedly raped Linda.

Fadıl kadına tecavüz etti. - Fadil raped the woman.

rape
{i} küçük şalgam
English - English
rape

The loggers raped the virgin forest.

to abuse an object in an extreme manner

    Hyphenation

    to a·buse an ob·ject in an ex·treme man·ner

    Turkish pronunciation

    tı ıbyus ın ıbcekt în ın îkstrim mänır

    Pronunciation

    /tə əˈbyo͞os ən əbˈʤekt ən ən əkˈstrēm ˈmanər/ /tə əˈbjuːs ən əbˈʤɛkt ɪn ən ɪkˈstriːm ˈmænɜr/
Favorites