English - Turkish
Definition of to-own in English Turkish dictionary
- possess
- sahip olmak
Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.
-Happiness isn't merely having many possessions.
Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.
-Someday, I would like to possess a sailboat.
- possess
- {f} -e sahip olmak, -si olmak: He possesses two cars. İki arabası var
- possess
- {f} elinde bulundurmak
- possess
- {f} kurcalamak (zihin)
- possess
- malik
- possess
- haiz olmak
- possess
- (Kanun) zilyed olmak
- possess
- sahip ol
Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.
-Happiness isn't merely having many possessions.
Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.
-Someday, I would like to possess a sailboat.
- possess
- -si olmak
- possess
- etkilemek
- possess
- etkisi altına almak
- to own
- kendi
Bir gün kendi evime sahip olmayı umuyorum.
-I hope to own my own house someday.
- possess
- {f} tutmak
- possess
- {f} egemen olmak
- possess
- {f} hakim olmak
- possess
- soğukkanlı
- possess
- çılgın
- possess
- azimkâr
- possess
- mutasarrıfı olmak
- possess
- {f} hükmetmek
Related Terms
English - English
Definition of to-own in English English dictionary
- possess
to-own
Resimler
Videos
... a rented car. And it captures an important truth that when people own things, when people ...
... himself did not have a formal education. He could not put into mathematical form his own ...
History
Favorites