English - Turkish
Definition of to-correct in English Turkish dictionary
- rectify
- {f} düzeltmek
Öğretmenler öğrencilerinin kağıtlarındaki aynı hataları tekrar tekrar düzeltmekten bıkmış olmalı.
-Teachers must get tired of rectifying the same mistakes over and over again in their students' papers.
- rectify
- {f} doğrultmak
- rectify
- damıtmak
- disciple
- mürit
Usta gibi, mürit gibi.
-Like master, like disciple.
Utangaç mürit onun cevabını mırıldandı.
-The shy disciple mumbled his answer.
- disciple
- şakirt
- disciple
- havari
İsa'nın havarilerinden birinin adı Paulus'tu.
-One of Jesus' disciples was named Paul.
- disciple
- {i} öndere bağlı olan kimse
- disciple
- havari/öğrenci
- disciple
- havarilik
- disciple
- talebe
- disciple
- {i} çömez
- disciple
- talebelik
- disciple
- {i} öğrenci
- disciple
- discipleship taraftarlık
- rectify
- (fiil) düzeltmek, doğrultmak, doğru akıma çevirmek, damıtarak arıtmak, taşlamak, uzunluğunu ölçmek (eğri)
- to correct
- tashih etmek
Related Terms
English - English
Definition of to-correct in English English dictionary
- rectify
- {v} disciple
- correctify
to-correct
Resimler
Videos
... People correct misinformation. ...
... a riot out there about this tape to come out. You are correct about that. ...
History
Favorites