to-an-extreme-degree

listen to the pronunciation of to-an-extreme-degree
English - Turkish

Definition of to-an-extreme-degree in English Turkish dictionary

extremely
had safhada
extremely
aşırı boyutta
extremely
yoğun ölçüde
extremely
fazlaca
extremely
yoğun olarak
extremely
(Politika, Siyaset) uç noktada
extremely
aşırı miktarda
extremely
ziyadesiyle

Biz ziyadesiyle mutluyuz. - We're extremely happy.

extremely
son derece

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar. - Tom is extremely thankful to Mary for her help.

Tom şimdi son derece meşgul. - Tom is extremely busy now.

extremely
çok

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir. - Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.

Tom ve erkek kardeşleri çok yakındır. - Tom and his brothers are extremely close.

extremely
aşırı derecede

Mary aşırı derecede çekici. - Mary is extremely attractive.

Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor. - Tom seems extremely excited.

extremely
fazlasıyla

Mary fazlasıyla çekici. - Mary is extremely attractive.

extremely
aşırı

Tom, aşırı gergin görünüyor. - Tom looks extremely nervous.

Mary aşırı derecede çekici. - Mary is extremely attractive.

extremely
z. aşırı derecede
English - English
extremely