Turkish - English
Definition of titrek in Turkish English dictionary
- shaky
He answered with a shaky voice.
-O, titrek bir sesle yanıtladı.
- flickering
- quavering
- (Bilgisayar) dither
- vibratile
- (Dilbilim) flap
- tremulant
- trembly
- lent
- quaky
- (Dilbilim) trilled
- tremulous
- plangent
- doddery
- wavering
- trembling
- shivery
- doddering
- tipsy
- wavy
- trembling, tremulous, shaking, shaky, quivering, quaky, flickering
- (ses) faltering
- shaking
- quavery
- wobbly
Tom is looking weak and wobbly.
-Tom zayıf ve titrek görünüyor.
- trepid
- totterry
- vibrant
- flapped
- dithered
- rocky
- undulant
- titrek ışık/alev
- flicker
- titrek kavak
- Aspen
- titrek (kimse)
- rickety
- titrek bir sesle konuşmak
- falter
- titrek kavak
- quaking aspen
- titrek alev
- flicker
- titrek başçık
- (Botanik, Bitkibilim) mobile anther
- titrek bir halde
- plangently
- titrek bir şekilde
- vibrantly
- titrek el
- unsteady hand
- titrek elektrik akımı
- ripple current
- titrek kavak
- asp
- titrek kavak
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: söğütgiller,safsafiye) aspen, trembling poplar
- titrek kavak
- trembling poplar
- titrek kavak
- quaking aspen, aspen
- titrek kavak ile ilgili
- aspen
- titrek parlamak
- twinkle
- titrek ses çıkarmak
- make vibrant sounds
- titrek ışık
- flicker
- titrek ışık
- jack a dandy
- titrek ışık
- twinkle
- titrek ışık
- flare
- titrek ışık
- twinkling
- titrek ışık vermek
- flare
- titrek ışıklı
- shimmery
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of titrek in Turkish Turkish dictionary
- Titreyen: "O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu."- R. E. Ünaydın
- Bir tür bitki
- Titreyen
- lerzan
- titrek kavak
- Bütün Avrupa, Kuzey Afrika, Ön Asya, Kafkasya, Sibirya, Japonya ve Türkiye'nin bütün orman bölgelerinde yetişen, çalı veya ağaççık hâlinde bir kavak türü, acı kavak, dağ kavağı
Related Terms
titrek
Hyphenation
tit·rekPronunciation
Resimler
History
Favorites