Ürkek adam korkuyla titredi.
 - The timid man trembled with fear.
O, bir tavşan kadar ürkek.
 - He's as timid as a rabbit.
Bayan Pate yüz kişinin önünde bir konuşma yapma hakkında çekingen hissetti.
 - Miss Pate felt timid about making a speech before a hundred people.
Bir fare çekingen bir yaratıktır.
 - A mouse is a timid creature.
Tom oldukça korkak, değil mi?
 - Tom is quite timid, isn't he?
John's a very timid person. I'll doubt he'll be brave enough to face his brother.