Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

thin piece cut from a larger object; portion, share

listen to the pronunciation of thin piece cut from a larger object; portion, share
English - Turkish

Definition of thin piece cut from a larger object; portion, share in English Turkish dictionary

slice
{f} dilimlemek
slice
dilim

Eti ince dilimler halinde kesin. - Cut the meat into thin slices.

Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu. - Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.

slice
{f} kesmek
slice
doğramak
slice
parça

Bana bir parça jambon dilimler misin? - Would you slice me a piece of ham, please?

slice
dilim dilim etmek
slice
dilmek
slice
{f} biçmek
slice
{f} kesme vuruşu yapmak
slice
{f} bölmek
slice
{f} dilimlenmek
slice
{i} pay
slice
(Tıp) Dilin parça, kesit
slice
{i} spatula
slice
{i} hisse
slice
kesme vuruşu dilmek
slice
{f} (ekmek, kek, peynir v.b.'ni) dilimlemek; (havuç, patates v.b. sebzeyi) doğramak: Will you slice me a piece of bread? Bana bir
slice
{i} kesme vuruşu (tenis)
English - English
{i} slice