English - Turkish
Definition of the young of an animal in English Turkish dictionary
- brat
- şımarık çocuk
Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
-Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
-You're acting like a spoiled brat.
- brat
- yaramaz çocuk
- brat
- Yumurcak
- brat
- {i} velet; şımarık çocuk; arsız çocuk; piç kurusu
- brat
- afacan
- brat
- (isim) çocuk, velet, yumurcak
- brat
- {i} çocuk
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
-You're acting like a spoiled brat.
Tom şımarık küçük bir çocuk.
-Tom is a spoiled little brat.
Related Terms
English - English
Definition of the young of an animal in English English dictionary
- brat
the young of an animal
Hyphenation
the young of an a·ni·malTurkish pronunciation
dhi yʌng ıv ın änımılPronunciation
/ᴛʜē ˈyəɴɢ əv ən ˈanəməl/ /ðiː ˈjʌŋ əv ən ˈænəməl/
Resimler
History
Favorites