English - Turkish
Definition of the way in which something is put together in English Turkish dictionary
- construction
- inşaat
Tom'un inşaat işçisi olan bir oğlu var.
-Tom has a son who is a construction worker.
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
-A crane raises heavy construction materials.
- construction
- yapı
Bina yapım aşamasındadır.
-The building is under construction.
Tom Boston'da bir yapı şirketi için çalıştı.
-Tom worked for a construction company in Boston.
- construction
- {i} inşa
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
-A crane raises heavy construction materials.
Onların eski inşaat ekipmanları var.
-They have old construction equipment.
- construction
- {i} (Geometri) çizim
- construction
- {i} inşa etme
- construction
- konstrüksiyon
- construction
- bina
Bina yapım aşamasındadır.
-The building is under construction.
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
-The new station building is under construction and will be completed soon.
- construction
- tümce yapısı
- construction
- anlam verme
- construction
- yapılış
- construction
- construction drawing proje çizimi
- construction
- {i} yorum, tefsir
- construction
- {i} yapım, inşa, inşaat
- construction
- {i} dilb. yapı, inşa, tertip
- construction
- bear a construction belli bir anlam taşımak
- construction
- (İnşaat) yapı, tasarım
- construction
- (Anatomi) kuruluş, yapı
- construction
- {i} yorum
Related Terms
English - English
Definition of the way in which something is put together in English English dictionary
- construction
the way in which something is put together
Hyphenation
the way in which some·thing I·s put to·geth·erTurkish pronunciation
dhi wey în hwîç sʌmthîng îz pût tıgedhırPronunciation
/ᴛʜē ˈwā ən ˈhwəʧ ˈsəmᴛʜəɴɢ əz ˈpo͝ot təˈgeᴛʜər/ /ðiː ˈweɪ ɪn ˈhwɪʧ ˈsʌmθɪŋ ɪz ˈpʊt təˈɡɛðɜr/
Resimler
Favorites