the transmission that carries the message or file from transmitter to receiver

listen to the pronunciation of the transmission that carries the message or file from transmitter to receiver
English - Turkish

Definition of the transmission that carries the message or file from transmitter to receiver in English Turkish dictionary

burst
{i} patlama

Tomurcuklar patlamaya başladı. - The buds began to burst.

Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır. - The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.

burst
(Çevre) hızlanma
burst
boşanmak göz yaşı
burst
patlayış
burst
(Bilgisayar) kağıt ayırma
burst
{f} patla

Onların hepsi gülmekten patladılar. - They all burst out laughing.

Su şebekesi deprem nedeniyle patladı. - The water mains burst due to the earthquake.

burst
kağıt ayırmak
burst
{f} aniden açmak
burst
{f} patlak vermek
burst
{i} patlama, çatlama
burst
{f} fırlamak
burst
birde

Tom birden gülmeye başladı. - Tom burst out laughing.

Tom birden kahkahayı patlattı. - Tom suddenly burst out laughing.

burst
(fiil) patlak vermek, patlamak; atılmak, fırlamak; çatlamak, yarılmak; boşanmak (gözyaşı), fışkırmak; infilak etmek, ortaya çıkmak, aniden açmak, had safhaya gelmek
burst
ileri fırlamak
burst
{f} çatlamak
burst
(isim) patlama, infilak, hamle, ileri atılma, atış, açılma, göz önüne serilme
burst
{f} atılmak
burst
{s} patlamış, patlak
burst
bir el silah atımında yapılan atış
burst
{i} hamle
English - English
burst
the transmission that carries the message or file from transmitter to receiver

    Hyphenation

    the trans·mis·sion that carries the mes·sage or file from trans·mit·ter to re·cei·ver

    Turkish pronunciation

    dhi tränsmîşın dhıt käriz dhi mesıc ır fayl fırm tränsmîtır tı risivır

    Pronunciation

    /ᴛʜē transˈməsʜən ᴛʜət ˈkarēz ᴛʜē ˈmesəʤ ər ˈfīl fərm transˈmətər tə rēˈsēvər/ /ðiː trænsˈmɪʃən ðət ˈkæriːz ðiː ˈmɛsəʤ ɜr ˈfaɪl fɜrm trænsˈmɪtɜr tə riːˈsiːvɜr/
Favorites