English - Turkish
Definition of the time period during which you are at work in English Turkish dictionary
- shift
- vitese geçirmek
- shift
- (Tıp) şift
- shift
- {i} kayma
Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
-Politics in this country is shifting towards the right.
Bilim adamları farklı galaksilerin Doppler kaymalarını inceleyerek galaksilerin tümünün birbirlerinden uzaklaştıkları sonucuna vardılar.
-By studying the Doppler shift of different galaxies, scientists have concluded that all of the galaxies are moving away from each other.
- shift
- çare
- shift
- değişiklik
- shift
- şanzıman
- shift
- şanjman
- shift
- (suç/vb.) atmak
- shift
- yaşamak
- shift
- çare/gömlek/vardiya/kayma
- shift
- (Tıp) Değişme veya sapma
- shift
- son çare
- shift
- {f} tıkınmak
- shift
- {i} kadın iç gömleği
- shift
- {f} değişmek
- shift
- {i} rotasyon
- shift
- {i} değiştirme
Neden vardiyaları değiştirmek istiyorsun?
-Why do you want to change shifts?
Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
-In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
- shift
- {i} kaçamak
- shift
- {i} çok sade bir çeşit kadın elbisesi
Related Terms
English - English
Definition of the time period during which you are at work in English English dictionary
- shift
the time period during which you are at work
Hyphenation
the time pe·ri·od dur·ing which you are at workTurkish pronunciation
dhi taym pîriıd dyûrîng hwîç yu ır ät wırkPronunciation
/ᴛʜē ˈtīm ˈpərēəd ˈdyo͝orəɴɢ ˈhwəʧ ˈyo͞o ər ˈat ˈwərk/ /ðiː ˈtaɪm ˈpɪriːəd ˈdjʊrɪŋ ˈhwɪʧ ˈjuː ɜr ˈæt ˈwɜrk/
Resimler
Favorites