O grupla bağlantıları kesmelisin.
 - You should cut off your connections with that group.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
 - It's easy to cut cheese with a knife.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
 - She cut the apple in two.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
 - Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
 - The factory had to cut back its production.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
 - Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Bir elektrik kesintisi vardı.
 - There's been a power cut.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
 - The banker's pay cut was temporary, not permanent.
O, bir dilim et kesti.
 - He cut off a slice of meat.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
 - Please cut the pizza into three slices.