English - Turkish
Definition of the style in which hair has been cut in English Turkish dictionary
- haircut
- {i} saç tıraşı
O, ayda üç kez saç tıraşı olur.
-He gets a haircut three times a month.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
-It's high time you had a haircut.
- haircut
- saç kesilme biçimi
- haircut
- saç kesimi
Tom yeni saç kesimini beğeniyor mu?
-Does Tom like your new haircut?
Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.
-I could not help laughing at his haircut.
- haircut
- {i} saç traşı
Gerçekten bir saç traşı olmam gerekiyor.
-I really need to get a haircut.
- haircut
- saç tıraş
Yolculuğa çıkmadan önce saç tıraşı olmak istiyorum.
-I want to get a haircut before I go on the trip.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
-It's high time you had a haircut.
- haircut
- {i} saç kesme
- haircut
- Saçımın kesilmesini istiyorum
- haircut
- {i} saçın kesilme biçimi
- haircut
- I want a haircut
Related Terms
English - English
Definition of the style in which hair has been cut in English English dictionary
- haircut
the style in which hair has been cut
Turkish pronunciation
dhi stayl în hwîç her hız bın kʌtPronunciation
/ᴛʜē ˈstīl ən ˈhwəʧ ˈher həz bən ˈkət/ /ðiː ˈstaɪl ɪn ˈhwɪʧ ˈhɛr həz bən ˈkʌt/
Resimler
Favorites