the space covered by an optical instrument at one view

listen to the pronunciation of the space covered by an optical instrument at one view
English - Turkish

Definition of the space covered by an optical instrument at one view in English Turkish dictionary

field
{i} tarla

Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi. - The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.

Tarla kır çiçekleriyle dolu. - The field is full of wild flowers.

field
{i} savaş alanı

Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı. - The wounded soldiers were left in the field.

field
{f} cevabı yapıştırmak
field
{i} çalışma alanı

O benim çalışma alanım değil. - That is not my field of work.

Benim çalışma alanım dilbilimdir. - My field of study is linguistics.

field
cevaplandırmak
field
mera

Meralarda dolaşmayı severim. - I like to roam about the fields.

field
otlak
field
açık arazi
field
çalışma

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar. - Black people were compelled to work in cotton fields.

Çiftçiler tarlada çalışmakla meşgul. - Farmers are busy working in the field.

field

Bilgisayarlar her yeri işgal etti. - Computers have invaded every field.

field
{i} saha

Saha gezisini çok eğitici buldum. - I found the field trip very educational.

Kate şimdi sahada çalışıyor. - Kate is running in the field now.

field
fırsat
field
{i} çayır; otlak, mera
field
(Tıp) Saha, alan
field
{f} (bir spor takımını) sahaya çıkarmak
field
(fiil) sahaya çıkarmak, cevabı yapıştırmak, top atmak (kriket)
field
top oyunlarında meydancı olmak
field
oyun sahası
English - English
field
the space covered by an optical instrument at one view

    Hyphenation

    the space cov·ered by an op·ti·cal in·stru·ment at one view

    Turkish pronunciation

    dhi speys kʌvırd bay ın äptîkıl înstrımınt ät hwʌn vyu

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈspās ˈkəvərd ˈbī ən ˈäptəkəl ˈənstrəmənt ˈat ˈhwən ˈvyo͞o/ /ðiː ˈspeɪs ˈkʌvɜrd ˈbaɪ ən ˈɑːptɪkəl ˈɪnstrəmənt ˈæt ˈhwʌn ˈvjuː/
Favorites